Cinsiyet eşitliğinde Türkiye kaçıncı sırada ?

Sena

New member
Cinsiyet Eşitliğinde Türkiye Kaçıncı Sırada? Hadi Biraz Gülüp, Eğlenelim!

Herkese merhaba! Bugün cinsiyet eşitliği meselesine eğlenceli bir bakış açısıyla yaklaşalım dedim. Çünkü gerçekten, Türkiye'nin bu alandaki sıralaması, tam bir "gülmemek elde değil" durumu yaratıyor! Bildiğiniz gibi, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) her yıl cinsiyet eşitliği endeksi yayımlıyor ve her yıl bu endeksin sıralamalarına bakıp, "Ya, bu kadar da olmaz!" dediğimizde, bir bakıyoruz, Türkiye bir yıl daha düşüşte! O yüzden, gelin, bu konuyu mizahi bir dille ele alalım, çünkü gülmeden duramıyorum!

Ve evet, size ciddi ciddi soruyorum: Cinsiyet eşitliği konusunda Türkiye'nin sırası ne kadar önemli? Soruyu gerçekten düşünerek cevaplayın, çünkü sonuçlar biraz şaşırtıcı olabilir! Hadi bakalım, tartışmaya başlayalım.

Türkiye’nin Cinsiyet Eşitliği Durumu: Kafayı Bozmak İçin Yeterli Bir Neden!

Cinsiyet eşitliği konusunda Türkiye, pek de övünülecek bir konumda değil. Her yıl, WEF'in yayımladığı sıralamalarda Türkiye hep biraz daha geriye düşüyor. Hadi gelin, Türkiye'nin cinsiyet eşitliği sıralamasına biraz "uzaylı bakışıyla" bakalım. Gerçekten, Türkiye'nin durumu sadece "ağır adımlarla ilerliyoruz" değil, bir tür "yavaş yürüyen kurbağa" gibi. Yani, eşitlik konusunda hala çırpınan bir takım hareketler var ama o kadar yavaşlar ki, biz daha çok başka şeylere takılıyoruz.

Biraz analitik düşünürsek, erkeklerin bakış açısı burada devreye giriyor: "Tamam, sıralama kötü, ama en azından ilerleme var, değil mi?" Yani, her yıl bir adım daha geriye gitmek, bir tür "stratejik geri çekilme" mi sayılır? Erkekler bu konuda çözüm odaklı yaklaşabilir, değil mi? Hani bir yandan da "Ama işte, Dünya’da bu meseleye daha fazla kafa yorulmalı" diyebiliriz. Tamam, kabul, ama başka işlere odaklanmanın da faydası var. Hadi bakalım, çözüme nasıl gideceğiz?

Kadınların Bakış Açısı: Eşitlik Müzesi mi, Geçmişin Gösterisi mi?

Kadınlar ise cinsiyet eşitliği konusunda daha empatik ve ilişki odaklı bakıyorlar. Gülümseyerek söyleyebilirim ki, cinsiyet eşitliği sıralamasını gördüklerinde, bazen "Türkiye mi, gerçek mi?" gibi bir tepki verebilirler. Çünkü eşitlik dediğimiz şey, sadece bir numara olmakla ilgili değil, bir arada var olabilmekle ilgili. Hani, "Erkeklerin olduğu her yerde bir adım atılıyor" dedikleri zaman, kadınlar “Ama adımlar gerçekten eşit mi?” diye sormaktan geri durmazlar. Kadınların bakış açısında, sadece sayılarla ölçülen bir başarı yerine, yaşamın içindeki duygusal ve psikolojik eşitlik ön plandadır.

Şimdi, kadınların stratejisi de farklı, tabii. Onlar aslında sadece "Yavaş ilerliyoruz" değil, "Hadi ama birileri kalksın da koşalım!" demek istiyorlar. Yani, Türkiye'nin sıralamaya girerken yavaşça ilerlemesi, onlara sadece "hadi, biraz daha çaba" dedirtiyor. Çünkü eşitlik dediğimiz şey, sadece 50-50'yi değil, 100-100’ü hedefler. Hani bazen "yavaş ama sağlam" gibi düşünse de, kadınların hızla bu sorunları çözmek istedikleri açık! İşte gerçek eşitlik burada gizli!

Cinsiyet Eşitliği ve Toplumun Evrimi: Nerede Hata Yapıyoruz?

İşin gerçeği, Türkiye'nin sıralamalarda daha da kötüleşmesi biraz da toplumdaki “eşitlik” anlayışının dar bir perspektife sıkışmış olmasından kaynaklanıyor. Yani biz burada sadece bir endeksi konuşmuyoruz, toplumsal bir dönüşümün gerekliliğinden bahsediyoruz. Ancak, erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımından sonra, soruyu tekrar soruyorum: "Evet, çözüm var da, çözümün içine hangi fikirleri yerleştiriyoruz?" Stratejik düşünerek, eşitlik için attığımız adımlar aslında ne kadar gerçekçi?

Toplumda cinsiyet eşitliğini sağlamak adına yapılan çoğu çalışma, birkaç "balon" gibi patlayarak kayboluyor. Kadınlar ve erkekler arasındaki toplumsal rolleri anlamadıkça, çözüm de kaçınılmaz bir şekilde eksik kalıyor. Yani, erkeklerin çözüm önerileri de bazen kadınların hissettiklerini anlamadan şekilleniyor. Bu, hem kadınları hem de toplumu yanlış yönlendirebilir. Birbirimizi anlamadan, gerçekten eşitliği sağlayabilir miyiz?

Türkiye’nin Cinsiyet Eşitliği Sıralamasını Aştık, Peki Ne Yapmalıyız?

Cinsiyet eşitliği, sadece kadınların ya da erkeklerin sorunu değil, toplumun hep birlikte çözmesi gereken bir mesele. Hadi, mizahi bir dille soralım: “Cinsiyet eşitliği sıralamasında Türkiye’yi daha yukarılara taşımak için daha fazla kadının yönetim kadrolarında olması gerekmez mi?” ya da “Erkekler, eve daha fazla temizlik yapmak zorunda kalırsa, sıralama yükselebilir mi?”

Yani, kadınların haklarını savunarak, erkeklerin de sorumluluklarını üstlenerek bu sıralamayı değiştirebiliriz, değil mi? Ancak burada kadınların ve erkeklerin perspektifleri farklı olabilir. Kadınlar için bu çok daha derin ve duygusal bir konu. Ancak erkekler de bu konuya pragmatik bir şekilde yaklaşarak "işte çözüm bu" diyebilirler. Fakat net olan bir şey var ki, bu sadece bir sıralama meselesi değil, gerçekten toplumsal bir değişim gerektiren bir mesele.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Hadi gelin, hep birlikte Türkiye'nin cinsiyet eşitliği sıralaması hakkında daha çok tartışalım! İşte birkaç soru:
1. Cinsiyet eşitliği sıralamasındaki bu düşüş, Türkiye'deki toplumsal yapıdaki eksikliklerin bir göstergesi mi?
2. Kadınlar, daha fazla söz sahibi olduklarında bu sıralama yükselir mi?
3. Erkekler, ev işlerinde daha fazla rol aldığında sıralama daha yukarı çıkar mı?
4. Türkiye’nin sıralaması düşse de, toplumda gerçekten ne kadar eşitlik var?

Forumda düşüncelerinizi duymak için sabırsızlanıyorum! Kim bilir, belki hep birlikte bir çözüm önerisi buluruz, kim bilir?